Dr.Ömer Aydın'dan

SARIL BOYNUMA

Benim sana erken,
Senin bana geç kalışını,
Birbirimizi bulmadan aradığımızı,
Sevmeden önce anladığımızı,
Eskitmeden, hep yeniden başladığımızı,
Birbirimize bakmaya doyamadığımızı unutma.

Arnavutköy sırtlarından,
Boğaz’ı kucaklayışımızı,
Saçlarını montunun üzerine alışımı,
Çizmelerini çıkarışımı,
Korku filmi seyrederken,
Koluma sarılışını aklından çıkarma.

Şafak vaktinde tartışmalarımızı,
Kuşluk saatinde barışmalarımızı,
On dokuz sevinçlerimizi,
Yirmi dört hüzünlerimizi,
İki günlük vedalarımızı,
İstasyonda kavuşmalarımızı hatırla.

Sana yakışmaz öfke,
Küsme,
Yokuşa sürme,
Günaha girme,
Tutulmamış yeminlerin kefaretini öde,
Sözünü tut, vazgeçme, cayma.

Aşk acısına nasıl dayanılır?
Kimselere belli etmeden,
Ne kadar katlanılır?
Empati yap, acıma, anla.

Arkadaşlara sormuşsun,
“Sağlığı yerinde mi,
İyi mi durumu?”
Sensiz ömür tüketenin,
Ruh hâli iyi olur mu?
Cevabını bildiğin soruları sorma.

Boşuna kendinle inatlaşma,
“Aradı mı?” diye sürekli telefona bakma,
Ararsam telefonu kapatma,
Cevap ver, gurur yapma,
Cesaretini topla,
Hiçbir şey olmamış gibi,
Sen beni ara.

Sana yazdığım şiirlerden utanma,
Sevda nöbetini tek başına tutma,
Katık etme beni yalnızlığına,
Kokumla rüyandan uyanma.

Varlığımdan yoksun kalma,
Beni de senden mahrum bırakma.
Yüreğinin sesini dinle,
Sevda Rehberini üzme,
Geri dön, beni kucakla,
Sarıl boynuma.

Şiiri Sevdiklerinle Paylaş!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir