Gelsin,
Ruhumdan sildirmek için kendini,
Gayret etmesin,
Sancılı saatleri durdursun,
Beni zamanına kursun,
Kimseler anlamaz,
Hangi dildir konuştuğum,
Gelsin, beni anlaşılır kılsın.

Gelsin,
Gözlerindeki incinmiş ifadeyi kaldırsın,
Yokluğumda yaşadıklarını bahane etmesin,
Onu, her hâliyle sevdiğimi bilsin.
Tabularını yıkarak gelsin.

Gelsin,
Gecemi gündüze döndürsün,
Bakışlarımızın kesiştiği yerde,
Zamanı durdursun,
Gönlümün yıllarca süren sorgusunu bitirsin,
Gelsin, gecikmesin.

Gelsin,
Ellerime dokunup,
Çorak ruhuma sular yürütsün,
Gözlerimin buğusu çözülsün,
Hayallerimi gerçeğe çevirsin,
Gönlümün yırtıklarını,
Gül yüzüyle onarsın,
Her derde deva nefesiyle,
Gelsin, yaralarımı sarsın.

Gelsin,
Geceyi kaldırsın üzerimden,
Güneşi sersin,
Yataktan kalktığı hâliyle,
Aynaya bakmadan,
Saçlarını taramadan,
Tüm masumiyetiyle gelsin.
Çat kapı gelsin,
Mağrur bir dönüşle,
Öksüz bıraktığı odama gelsin.

Gelsin, duvardaki boynu bükük güller düzelsin,
Gelsin, soğumuş sütlü kahvesi fincanda,
Kötülüklerden korunmam için
Verdiği tılsım kutusu sağımda,
Yarım paket sigarası çekmecenin altında,
Hâlâ “O” kokan koltuğu sol yanımda,
Gelsin de, başkası oturmasın.

Gelsin, beni şaşırtsın,
Gelsin, şeytanlar çalıp oynamayı bıraksın,
Gelsin, mahzun gözlerim mutluluktan ıslansın,
Gelsin, tutkulu Sevda Rehberi şımarsın,
Gelsin, yürekler dolusu sevgiyi tüketmesin,
Gelsin, aşka dair her şeyi maziye gömdürmesin.

Ne, gelişinin sevinci,
Ne, gelmeyişinin kederi,
Yaşlanmayacaksak birlikte,
Dönüp, gidecekse yine,
İstemem!
Zahmet etmesin!
Gelmesin!
Ruhumu bana geri versin!