Tanrı’dan sonra gelenini,
Gözleri mavi alevlini,
Avuçları dualını,
Sevda Rehberini özlemez misin?

Beni özlemez misin?
Zamansız çalan telefonun melodisinde,
Sokağındaki motor gürültüsünde,
Merdivendeki ayak sesinde,
Kapı zilinin her ötüşünde,
Geldiğimi düşünüp, sevinmez misin?

Beni özlemez misin?
Geceleri, gitmeyip kaldığını düşünerek,
Duvarlarda gölgeni aradığımı,
Rüyama gelirsin diye,
Yastığımın yarısını boş bıraktığımı.
Zehir gibi, zıkkım gibi kör yalnızlığımı,
Eritilmiş kurşun gibi damarlarımda aktığını,
Birine bağlanmaktan dehşete düşerken,
Sana zincirle bağlandığımı, hissetmez misin?

Beni özlemez misin?
Bırak inadı, Allah aşkına!
Gayretin boşuna,
Ne sen unutabilirsin beni,
Ne de ben seni.
Varımı, yoğumu kaybederim,
Unutursam Kıymetlimi.
Sen benim alın yazımsın,
Kaderime yazılmışsın,
Sen olsan, seni terk eder misin?

Beni özlemez misin?
Her şeyden vazgeçerim,
Senden vazgeçmem,
Umutsuzluğu da düşmem.
Bu dramın sonunu mutlu bitireceğimi,
Beni, benden başka,
Yaradan’dan başka,
Hiç kimsenin engelleyemeyeceğini,
Bilmez misin?

Beni özlemez misin?
Ölümü getirmek aklıma,
Vuslatımızı ertelemektir,
Dilimdeki dua,
Sana kavuşmaya ömrüm yetsin diyedir,
Dualarımın kabul olmasını istemez misin?

Beni özlemez misin?
Zaman olur, gün geçer, devran döner,
Sanma, bu aşk hikâyesi yarım kalır,
Varsın geçsin binlerce asır,
Nehir, sıkıysa varmasın okyanusa,
Son durağın, yüreğimin ortasında.
Beni daha ne kadar bekleteceksin?

Beni özlemez misin?
Can bedende durdukça, dünyada,
Ahirette kavuşuruz, ömrüm dolarsa.
Mahşere kalırsa vuslatım,
Mizan kurulduğunda,
Hakkımı orada alırım.

Kaybolursan mahşer kalabalığında,
Cennet’le Cehennem’in yol ayırımında,
Bulurum seni Araf’ta,
Herkesi tanıyan melekler görevli orada,
İnşallah oluruz aynı tarafta.